SEMERKAND DERGISI
Murat HAFIZOGLU• Ekim 2000
Üç Aylar ve Mübarek Geceler
Şaban ayı
Sahabe’den Usâme b. Zeyd R.A. şöyle der: Rasulullah A.S., Şaban ayında tuttuğu orucu hiçbir ayda tutmadı. Kendisine, “ya Rasulallah! Senin Şaban ayında tuttuğun orucu başka bir ayda tutmadığını gördüm.” dedim. şöyle buyurdu: “Şaban, Receb ile Ramazan arasında insanların gafil bulunduğu ve amellerin, Alemlerin Rabbi olan Allah’a yükseldiği aydır. Ben de amelimin oruçlu olduğum halde Allahu Tealâ’ya yükselmesini seviyorum.” (Nesaî, Ahmed b. Hanbel)
Şaban ayının özelliği hakkındaki bu hadis, bu aya tıpkı Efendimiz A.S.’ın yaptığı gibi özel bir önem atfetmemiz için yeterlidir. Dolayısıyla bu ayı da ihya etmeye gayret göstermeli ve hadiste işaret edilen gaflete düşmemeliyiz. Peki bu ayı nasıl ihya etmeliyiz?
Hz. Aişe R.A. Validemiz, Hz. Peygamber A.S.’ın, Şaban ayında tuttuğu orucu Ramazan ayı hariç başka bir ayda tutmadığını bildirir. (Buharî, Müslim, Tirmizî)
Bu ayın onbeşinci gecesi olan Berat gecesi hakkında da sağlam rivayetler bulunur. Bunlardan birisinde Hz. Peygamber A.S.’ın şöyle buyurduğu nakledilir: “Muhakkak ki Allah, Şaban ayının ortası gecesi dünya semasına iner ve Benû Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri adedinden daha fazla sayıda insanın günahlarını bağışlar.” (Tirmizî, İbn Mâce, Ahmed b. Hanbel)
Dolayısıyla bu gece çok ibadet ve tevbe-istiğfar etmek, Cenab-ı Hakk’a dua ve niyazda bulunmak güzel bir davranış olur. (Letâifu’l-Meârif, el-Âsâru’l-Merfûa)
Berat gecesine mahsus belli bir ibadet tarzı yoktur. İsteyen bu geceyi namazla, isteyen Kur’an okuyarak veya zikirle ihya eder. |